Cihan Başakçıoğlu
İZMİR – Adalet Bakanlığı kararıyla geçen yıl kapatılan Buca Cezaevi’nin yıkımına başlandı. 4 Mart günü Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İzmir Vilayet Müdürlüğü’nde yapılan yıkım ihalesini, 16 milyon 420 bin lira teklif yapan Nermanoğlu Hafriyat isimli firma kazandı. Firma yıkımı 45 gün içerisinde tamamlayacağını açıkladı.
Mehmet Ensari: Bir mahallede bir konut yıkılırken tedbir alınmazsa mahalledeki tüm meskenler etkilenir. Zira asbest bu türlü bir unsurdur. Cezaevine iş makinalarının girmesinin akabinde Buca Belediye Lideri Erhan Kılıç toplumsal medya hesabından yıkım fotoğraflarını paylaşarak, “Hizmetin siyaseti olmaz diyerek Buca Cezaevi’nin kent içinden kaldırılması için uzun mühletten beri verdiğimiz gayrette son basamağa gelindi. Buca Cezaevi’nin yıkım ihalesinin akabinde birinci kepçe vuruldu, yıkım başladı” tabirlerini kullandı. Lakin fotoğraflardaki bir ayrıntı dikkat çekti.
BENZERİ YIKIMLAR ‘ASBEST’ TEHLİKESİ NEDENİYLE REAKSİYONLARA NEDEN OLMUŞTU
30 Ekim sarsıntısının akabinde İzmir’de hasarlı binaların yıkımında ‘asbest’ yayılımına yönelik tedbir alınmaması yansılara neden olmuştu. Kılıç tarafından paylaşılan fotoğraflarda da kentteki öbür yıkımlarda olduğu üzere tedbir alınmadığı görülürken, yıkım esnasında çıkan tozların etrafa yayılması dikkat çekti. Yıkım teknik şartnamesinde ise “asbest ve tehlikeli atıklar” hususunun olmadığı sav ediliyor. Yıkıma bahis olan binalarda asbest bulunması durumunda etraftaki yerleşim alanlarında bulunan binlerce Bucalı etkilenecek.
‘RAPOR KAMUOYU İLE PAYLAŞILSIN’
Yıkım imgelerini kıymetlendiren Asbest Söküm Uzmanları Derneği (ASUD) Lideri Mehmet Ensari, işleyişi eleştirdi. “Bu işte ipin ucu kaçtı. İzmir’de yaşamadığım için çok şanslıyım diyorum” diyen Ensari, şunları söyledi:
“Buca Belediyesi, asbest envanter raporunu kamuoyu ile paylaşsın. Kamuoyuna açıklama yapılmalıdır. Yıkım yapılan bölge yerleşim alanının içi. Yapılan nizami bir yıkım değil. Toz bastırma sistemleri var. Tozun etrafa yayılmasını önleyen bir makinadır. Bu yeni yönetmelikte var. Fakat yeni yönetmelik de 1 Temmuz’da yürürlüğe giriyor. Yönetmelik devreye girmeden bu formda yıkıyorlar. Şayet asbest varsa Buca’da çevresel katliam demektir.”
‘İZMİR HALKINA BU KADAR ASBEST SOLUTULDUĞU KÂFİ DİYORUZ’
İzmir zelzelesinin akabinde kentte asbest maruziyetinin çok fazla olduğunu belirten Ensari, bir çok yıkımda asbest envanteri alınmadığını hatta birtakım belediyelerde bu hususla ilgili uydurma raporlar düzenlenmesi üzere durumlarla da karşılaştıklarını anlattı.
Yıkım sırasında toz önleyici sistem kullanılmadığı için ortaya çıkacak asbestin etrafa yayılma tehlikesi var. Önümüzdeki günlerde tedbir almayan ve ihmali bulunan tüm şahıslar ve kurumlar hakkında türel teşebbüslerde de bulunacaklarını belirten Ensari, son olarak şunları ekledi:
“Çevre Bakanlığı ve belediyelerin halk sıhhati umurunda değil. İktidar ve muhalefet belediyelerinin tamamı asbest konusunda sınıfta kaldı. Problemimiz siyasi değil, insanidir. Asbest problemi sümenaltı edilerek çözülmez. Bu beşerler yarın bir gün hasta olurlarsa haklarını arayacaklar. Hasta olan beşerler öldüğü vakit da çocukları hakkını arayacak. İzmir halkına bu kadar asbest solutulduğu kâfi diyoruz. Bir mahallede bir mesken yıkılırken tedbir alınmazsa mahalledeki tüm konutlar etkilenir. Zira asbest bu türlü bir unsurdur. Barolar Birliği Lideri ile de görüştük. Önümüzdeki süreçte tedbir almayan her kim ise; şirketler, belediyeler, bakanlıklar hepsiyle ilgili tüzel teşebbüslerde de bulunacağız.”
‘ENDİŞE DUYUYORUZ’
Türkiye Asbest Mağdurları Kümesi (TAMG) da Buca Belediyesi’ne asbest envanter raporunun açıklanması konusunda davette bulundu. Gazete Duvar’a konuşan TAMG Kurucusu Çiğdem Yıldız, “İzmir’de yüz binlerin asbeste bağlı hastalıklara yakalanmasından kaygı duyuyoruz. Kelam konusu olan çok büyük bir yıkım. Çok fazla insanı etkileyeceği için kamuoyu bilgilendirmesi yapılmasını talep etmemiz çok olağan. İzmirli belediyelerin bu işi ciddiye almadıklarını biliyoruz ve acil harekete geçmelerini bekliyoruz. Tüm sivil toplum kuruluşlarını ve meslek odalarını bir gün değil her gün asbest ile çabaya davet ediyoruz” dedi.
