ANKARA – Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Lideri Ali Babacan, partisinin yüksek öğretim hareket planını açıkladı. “Yeni üniversite, yükselen Türkiye” sloganıyla hazırlanan 50 unsurluk hareket planının detaylarını DEVA Partisi Eğitim Siyasetleri Lideri Prof. Dr. Mustafa Ergen paylaşırken, Babacan, tanıtım merasimi öncesinde yaptığı konuşmada şu değerlendirmede bulundu:
YÖK’Ü KAPATACAĞIZ: Her aksiyon planını ortaya koyduğumuzda bir defa daha anlıyoruz ki DEVA Partisi’nin işin içinde, işin başında olmadığı hiçbir iktidar bu ülkenin sıkıntılarını çözmek için hazır değildir. Üniversite yükseköğretim sisteminde yapacağımız atılım, önümüzdeki on yıllara damgasını vuracak. Türkiye, dünyaya bilgi ihraç edecek. En pahalı hazineyi, bilgiyi Türkiye’de üreteceğiz. Son yıllarda eğitimde fırsat eşitliğini büsbütün yitirdik. Öncelikle fırsat eşitliğini sağlayacağız. Sistem, emek verenin ardında duracak. Yükseköğretimde çok merkeziyetçiliğe son vereceğiz. YÖK’ü kapatacağız. YÖK’ün kapatılması, yalnızca partimizin programında yer alan bir konu olarak kalmadı. Altı partinin ortak anayasa değişikliği metninde de mutabakat hususu olarak yer aldı.
REKTÖR SEÇİMLERİNİ MÜTEVELLİ HEYETLERİNE BIRAKACAĞIZ: Cumhurbaşkanı’nın üniversitelere başına estiği üzere rektör atamasını engelleyeceğiz. Bu sorunu kökünden çözeceğiz. ‘Bunun siyasi görüşü nedir, bize yakın mıdır?’ diye bir şey yok. Rektör seçimlerini, mütevelli heyetlerine bırakacağız. Ayrıyeten rektörleri de performans kontrolüne tabi tutacağız. Son yıllarda üniversite kapılarında kolluğun cübbeleri ezdiği, kapılara kelepçe vurulduğu nahoş imajlarla karşılaştık. Başta Boğaziçi Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi olmak üzere tüm esaslı eğitim kurumlarımız çok yıprandı. Biat beklentisi o kadar makûs etkiliyor ki… Üniversitelerin vakit içinde kendi özgün kimliğini ve geleneklerini oluşturmasını çok önemsiyoruz. Devletin işi üniversiteyle, öğrenciyle, akademisyenle hengame etmek değildir. Biz akademik özgürlüklerin sözcüsü olacağız. Akademisyenlerin söz özgürlüğü ve siyaset yapmaları önündeki manileri kaldıracağız.”
ÜNİVERSİTE GİRİŞ İMTİHAN SİSTEMİNİ DEĞİŞTİRECEĞİZ: Üniversiteye giriş imtihan sistemini değiştireceğiz. Yeni sistemde üniversiteye girişi esnek ve gerilimini azaltan bir hale getireceğiz. Tasarlayacağımız yeni sistemde; çoklu imtihan, açık uçlu sorular, öğretmen notu, yetenek ve öğrenci başarısı üzere belirleyici konuları ekleyeceğiz. Üniversite imtihanlarını yılda birkaç kez yapacağız. Üniversiteyi kazanan öğrencilerin barınma sıkıntılarını çözeceğiz. Gereksinim sahibi üniversite öğrencilerine devlet yurtlarında fiyatsız yahut kredili kalma imkânı sağlayacağız. Devlet yurtlarının sayısını artıracağız. Bağış yoluyla ve yatırım bütçesiyle üniversite içinde yurt yapılmasını kolaylaştıracağız. KYK kredi ve burslarının dağıtım kriterlerini şeffaf hale getireceğiz.
KAMPÜSLER HALKA AÇILACAK: Üniversite yerleşkelerinin kapısını halka açacağız. Ders veren öğretim üyelerinin isteği dahilinde, vatandaşlarımızın üniversitelerde derslere katılmasına müsaade vereceğiz. İşletmeyse işletme, mühendislikse mühendislik, toplumsal bilimse toplumsal bilim. Yerleşkeler halka açılacak.”
ERGEN: MÜTEVELLİ HEYETLERİ İÇİN SENATOYU GÖREVLENDİRECEĞİZ
Prof. Dr. Ergen ise konuşmasında, üniversitede üretilen bilginin ticarileşmesi gerektiğini savundu. Ergen “Üniversite akarsu üzeredir. Öğrenci gelir, yetiştirirsiniz ve bilgi öğrenciyle bir arada sarfiyat. Piyasa kaidelerinde ticari bir formda yer bulabilmesi, ayakta kalabilmesi, pazarlanabilmesi ve büyümesi gerekiyor. Mütevelli heyetleri kurmak için senatoyu görevlendireceğiz. Senato kurduğu heyeti akademisyenlere onaylatacak. Rektör üniversitenin dokusuna uymuyorsa, akademisyenler ve öğrenciler tarafından çok bariz bir memnuniyetsizlik yaratıyorsa o rektör geri çağrılmalıdır. Akademik Gaye, Planlama, Proje ve Finansman Ajansı kurmak istiyoruz” dedi. (DUVAR)
